Background Image
Previous Page  22 / 60 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 22 / 60 Next Page
Page Background

22

HABERLER

ÜMİT EKİNCİ

ARKEOLOG

“Doğudan batıya, iki kere adımladımTürkiye’yi”

Ben çevre ekibinde arkeolog olarak görevliyim.

Yaklaşık 13 aydır Tekfen’deyim. Yani oldukça yeni

sayılırım. Daha önce bir danışmanlık firmasında,

TANAP’ın mülkiyet tapu hazırlama aşamasında

bulundum ve hat boyunca bütün araziyi yürü-

düm. Yaklaşık 1.900 kilometre. Ondan önce de

İran-Türkiye-Avrupa (İTE) doğalgaz hattı proje-

sinde çalışmış ve projeyi tamamen yürümüştüm,

Doğubeyazıt’tan Edirne’ye kadar. Doğudan batıya,

iki kere adımladım Türkiye’yi.

Bu yürüyüşlerde bizim amacımız hat koridoru içe-

risinde yer alan arkeolojik varlıkları ve zarar görme-

si muhtemel alanları belirleyip bunları ilgili müze-

lere, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ilgili kurullarına

bildirmek. Biz arazide herhangi bir fiziki müdaha-

lede bulunmuyoruz. Sadece yürüyoruz ve bakıyo-

ruz araziye. Arkeolojik alan olabilecek riskli alanlar

var mı diye inceliyoruz. Şüphelendiğimiz yerler ve

riskli alanlar olduğunda, kayıt altına alıp bildiriyo-

ruz. Bu durumda, bulguların niteliğine göre boru

hattında özel önlemler alınıyor. Bu önlemler, o

bölgenin bir arkeolog gözetiminde geçilmesi şek-

linde de olabiliyor, kurtarma kazısı yapılmasına da

karar verilebiliyor.

“Bu bir ekip çalışması”

İnşaat aşamasından önce yaptığımız hazırlık ça-

lışmalarında halkla ilişkiler, çevre, arkeoloji gibi

alanlarda birçok meslek grubu bir arada çalışıyor.

Herkes kendi branşına göre önlem oluşturacak

hususları raporlayıp bildiriyor. İnşaat başladıktan

sonra da sıyırma ve yarma-dolgu çalışmalarında

inşaat ekibinin yanında duruyoruz. Sürekli, tam

zamanlı olarak çalışmaları izliyoruz. Çünkü bazen

yüzeyde fazla buluntu yokmuş gibi görünse de,

toprağı kazdığınız zaman çıkabiliyor.

Bizim sorumlu olduğumuz sahada, rastlantısal bu-

luntu dediğimiz 5 tane risk oluşturabilecek alanı-

mız var. Bunlardan bir tanesinde tekil mezar çıktı.

Diğer alanlarımızda, ufak çaplı yerleşim olabile-

ceğini düşündüğümüz yerlerde farklı dönemlere

ait, özellikle geç Roma dönemi ve hatta daha eski

Tunç Çağları’na ait olabileceğini düşündüğümüz

seramik parçalarına rastladık. Bu tür tespitleri yap-

tığımız anda inşaat çalışmalarını durduruyoruz ve

alanın zarar görmesini engelleyecek önlemleri alıp

ilgili müzeyi bilgilendiriyoruz. Sonra müze yetkili-

leri gelip sahada incelemeler yapıyor. Kararı onlar

veriyor.

Benim sorumlu olduğum bölgede bugüne kadar

kurtarma kazısı gerektirecek bir durumla karşılaş-

madık. Ama Polatlı’da yeraltı şehri diyebileceğimiz

bir yer tespit edildi. Orada bir güzergâh değişikliği

oldu. Birkaç farklı noktada da kurtarma kazısı yap-

tılar. Tabii en büyük kazı işi, trenç (kanal) açılırken

oluyor. O işi yapan taşeron firmanın da bir arkeo-

loğu var. Tüm kazı ve zemin işlerinde mutlaka işin

başında bir arkeolog bulunuyor.

“Ülke arkeolojisine birçok alan kazandırdık”

Yaptığımız işte personelin eğitimi çok önemli. Bu

nedenle proje başlamadan önce özellikle kazı,

yarma-dolgu, trenç işlerinde çalışan saha ekibine

çevre ve arkeoloji konusunda ciddi bir eğitim ve-

rildi. Ayrıca ben düzenli olarak sıyırma işinin başın-

da durduğum için ekibi sürekli yönlendiriyorum.

Özellikle de operatör ve bayrakçıları. Çünkü ope-

ratör kazarken, bayrakçı hep onun başında oluyor.

Herhangi bir keramik veya yapı parçası görmesi

durumunda hemen bana haber veriyor. Ben de

alana baktıktan sonra gerekli kararı verip, önemli

ise müzeye haber veriyorum. Bu durumda alanın

etrafını şeritlerle çevreliyoruz. Tampon bölge oluş-

turup çalışmaları bölge dışına taşıyoruz. Durum

netlik kazanana kadar bölgeye girmiyor ve çalış-

mıyoruz.

Ben okuldayken bu tür projeleri uzaktan takip edi-

yordum. Yazları akademik kazılara katılıyordum,

fakat herhangi bir inşaat projesinde çalışmamış-

tım. Okul bittikten bir sene sonra özel bir firmada

arkeolog olarak görev aldım. Bu işi zevk alarak

yapıyorum. Sonuçta kendi mesleğimi yapıyorum.

Ülke arkeolojisine bir katkımız da oluyor. Bu şekilde

birçok alan kazandırdık. Tespit ve tescil aşamala-

rında aktif rol aldım. Toplam 3.800 km’lik alanı in-

şaat projeleri için yürüdüm. Daha önce çalıştığım

otoyol projesini de katarsak, yürüdüğüm mesafe

4.500-4.600 km olmuştur.

FARKLI DÖNEMLERE AİT, ÖZELLİKLE

GEÇ ROMA DÖNEMİ VE HATTA

DAHA ESKİ TUNÇ ÇAĞLARINA AİT

OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ

SERAMİK PARÇALARINA RASTLADIK.

BU TÜR TESPİTLERİ YAPTIĞIMIZ

ANDA İNŞAAT ÇALIŞMALARINI

DURDURUYORUZ VE ALANIN

ZARAR GÖRMESİNİ ENGELLEYECEK

ÖNLEMLERİ ALIP İLGİLİ MÜZEYİ

BİLGİLENDİRİYORUZ.