Background Image
Previous Page  39 / 60 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 39 / 60 Next Page
Page Background

39

B

izim yaptığımız iş, tohumluk buğday

üretimi yapıp, sertifikalandırarak üreti-

ciye sunmak. Şu an elimizde üç çeşidi-

miz var: Adana 99, Osmaniyem ve Karatopak.

Bunlar, Doğu Akdeniz Araştırma Enstitüsü’nün

geliştirdiği çeşitler. Biz bu ürünlerin geliştirme

ve belirli süreler için satış hakkını satın alıyo-

ruz. Ve bu süre içinde bunların çoğaltmasını ya-

pıyoruz. Ardından fabrikada paketliyor, sertifi-

kalandırıyor ve üreticiye satıyoruz. Şu an

itibariyle 300 kadar sözleşmeli üreticimiz var.

38 bin dekar gibi bir alanda üretim yapıyoruz.

Üretim yaptığımız alan Tarsus’tan başlayıp,

Mardin Kızıltepe’ye kadar uzanıyor.

Tohum üretimi resmi prosedürlere uygun olarak

yapılan bir iş. Üreticilerin tarlaları tapudan

onaylatılıyor. Tarım İl Müdürlüklerinden ilgili

personelle tek tek tarlalar dolaşılıyor, sertifika-

landırılıyor. Son olarak hasat vakti geliyor. Tüm

tarlalar tarafımızca kontrol ediliyor. Hasata uy-

gunsa hasat başlıyor. Mayıs sonu ve haziran başı

arasında çok yoğun bir dönem başlıyor. Tohum-

lar fabrikaya geldikten sonra proses (işlem) de-

diğimiz süreç başlıyor. Önce tohumları eliyoruz.

Yabancı otlardan ayırıyoruz, boyluyoruz. Aynı

ebatta olup farklı renkte olanları özel bir sis-

temle ayırıyoruz ve aynı renkte olanları paketli-

yoruz. Tüm bu aşamalardan sonra bakanlık per-

sonelini çağırıyoruz. Numuneler alınıp analize

gidiyor. Bütün evraklar toplanıyor ve onay alın-

dıktan sonra üreticiye satılıyor. Zor ama zevkli

bir süreç.

“AYNI, ÇOCUĞUNUZA İSİM KOYAR GİBİ…”

Söylediğim gibi, bu tohumlar bize değil devlete

ait. Sadece kullanım hakları bizde. Fakat, Toros

Tarım’ın neden kendine ait bir çeşidi olmasın?

Bu düşünceyle, Toros Tarım bünyesinde de tarla

tohumu ıslah faaliyetlerine başladık. Islah ne

demek? İki farklı çeşit birbiri ile melezlenir, elde

edilen bireyler gözlem bahçelerine ekilerek içle-

rinden istenmeyen özelliktekiler ayrılır, tercih

edilen özelliktekiler ile devam edilir. Tercih edi-

lenler bir sonraki yıl tekrar ekilir ve yine isten-

meyen özelliktekiler imha edilerek, tercih edilen

özelliktekiler bırakılır. Mesela biri kısa boylu,

diğeri hastalığa dayanıklı iki çeşidi melezliyo-

ruz. Ortaya kısa boylu ve hastalığa dayanıklı bir

çeşit çıkıyor. Ama bu sırada 10 tane de işe yara-

mayan çeşit çıkabiliyor. Biz istediğimizi aldıktan

sonra işe yaramayanaları eliyoruz. Sonra kısa

boylu ve hastalığa dayanıklı ürünü kendiyle me-

lezliyoruz. Böylece tarlanın %50’si kısa boylu

hastalığa dayanıklı, diğer %50’si ise hastalıklı ve

uzun boylu oluyor. Onları yine eliyoruz. Ardın-

dan %50’yi tekrar ekiyoruz. Böylece tarlanın

%75’i istediğimiz gibi oluyor. Bunu 10 yıl bo-

yunca tekrarladığınızda elinizdeki yarım çuval

tohum, genetik olarak birbirine benzeyen, ara-

dığımız özelliğe sahip tohumlar oluyor. Bunları

özel koşullarda ve özel kasalar içinde muhafaza

ediyoruz. Her üç yılda bir depolardan alıp bah-

çemize ekiyoruz. Buna da tazeleme diyoruz.

Yaptığınız ıslah çalışmaları sonucunda, başlan-

gıçtaki çeşitten çok farklı özelliklere sahip yeni

çeşitleriniz oluyor. Bu süreç normal şartlarda

8-12 yıl sürer. Biz bunu hızlandırıyoruz. Gene-

rasyon atlatma seramız var. Bu bildiğiniz seralar

gibi çalışmıyor. Yani ısıtmıyor, soğutuyor. Biz

tarlada yılda 1 ürün alabilirken, özel sera koşul-

larında 3-4 ürün alabiliyoruz. Dolayısıyla yeni

çeşit elde etme süresini kısaltıyoruz.

Laboratuvar koşullarında ise işin içine DNA giri-

yor. Elde ettiğimiz çeşitlerin DNA’sındaki gen di-

zilimlerine bakıyoruz. Yüksek verimlilik geni var

mı, analiz ediyoruz. 2013 yılında Toros Tarım,

Çukurova Üniversitesi ile bir buğday ıslah projesi

hazırladı. Bu ortak projeyle TÜBİTAK’a başvurdu

ve kabul gördü. Projenin amacı, yüksek verimli

ekmeklik buğday çeşitlerini ıslah etmek. Bu

amaçla bütün ihtiyaçları karşılayan bir laboratu-

var kurduk. 2013 yılından itibaren yeni buğday

çeşitlerini geliştirmeye başladık. Islah ettiğimiz

bu yeni ekmeklik buğday çeşitlerini tescile verdik.

Her yıl ıslah çalışması sona eren yeni çeşitlerimizi

tescile vermeye devam edeceğiz. Yeni bir çeşit ge-

liştirdiğiniz zaman, bunu elinizi kolunuzu salla-

yarak, dilediğiniz gibi satamıyorsunuz. Islah etti-

ğiniz çeşitleri önce Tohum Tescil ve Sertifikasyon

Test Müdürlüğü’ne veriyorsunuz. Burada yeni

çeşidiniz 3 yıl boyunca gözlemleniyor ve uygun

görülürse ondan sonra tescil ediliyor. Böylece siz

de bu çeşidin üretim ve satışını yapabiliyorsunuz.

Bu yeni çeşitlere vereceğimiz isimlerin Toros ile

başlayan isimler olmasını istiyoruz. Aynı çocuğu-

muza isim koyar gibi zorlanıyoruz. Çünkü koya-

cağımız isim 20 yıl, belki 30 yıl boyunca anılacak.

Uluslararası piyasada yer edinecek. Çok büyük bir

heyecan. Bu yetmedi, 2015 yılında 2 yeni çeşidi

daha tescile verdik. Sanıyorum üç sene sonra

bunlar da piyasaya çıkacaklar. 2016 yılı Mayıs

ayında yapılan tescil toplantısında ilk ekmeklik

buğday çeşidimiz tescile hak kazandı. Tescili yapı-

lan bu ilk buğday çeşidimize Toros 1003 adını ver-

dik. Sahil kuşakta tarımı yapılabilecek olan çeşidi-

miz oldukça yüksek verime, protein oranına ve

hektolitreye sahip. Bunun yanı sıra kuraklığa da

oldukça dayanıklı. Önemli olan Toros Tarım’ın is-

minin piyasada güzel bir şekilde anılması.

“KAYNAĞIMIZ ANADOLU”

Şu anda ticari çeşitlerin menşei %70-80 oranında

yurtdışı. Fakat aslında Anadolu, kendi başına çok

önemli bir gen kaynağı. En önemlisi, kendi gen

kaynağımız kayboluyor. Bu amaçla Anadolu’nun

kendi kaynaklarından yola çıkan ıslah çalışmala-

rına çok önem veriyoruz. Islah çalışmaları için

farklı bölgelerde araziler kiralıyoruz. Her şey test

ediliyor. Olağanüstü bir çalışma! Veri bankamız-

da özel bir bölüm açtık. Ürünlerin tek tek fotoğ-

raflarını çekiyoruz. Binlerce bilgi var. Her şey

kayıtlı. Kullandığımız anne, baba. Onlardan çı-

kan çocuk. Hepsi belirli kodlarda kaydedilmiş du-

rumda. Bu çalışmaların sonucunda ortaya çıkan-

lar, ileride sofralarımıza ekmek, kurabiye olacak.

TÜBİTAK’la yeni projelerimiz var. Üzerinde dur-

duğumuz en önemli konu kuraklık. Önümüzde-

ki dönemde kuraklığın çok ciddi boyutlara ula-

şacağına dair tahminler var. Ürünleri buna göre

çeşitlendirmezseniz, insanlar aç kalır. Dolayı-

sıyla yaptığımız çalışmalarla, bir yandan gelece-

ği garanti altına almaya çalışıyoruz.

“GELECEĞİ GARANTİ ALTINA

ALMAYA ÇALIŞIYORUZ”

ÖZERMEHMET TÜREL

TARLA TOHUM OPERASYON MÜDÜRÜ