Background Image
Previous Page  47 / 60 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 47 / 60 Next Page
Page Background

47

BIZE YAPTIĞINIZ IŞI ÖZETLER MISINIZ?

Bizim bölümümüzde, Proses Departmanı’nın dizayn ettiği sistemin

izleme ve kontrol aşamalarını gerçekleştiriyoruz. Genel anlamda,

dizayn edilen yapının kontrolü, izlenmesi ve sistemin işletilmesi için

gerekli olan işleri yapıyoruz. Diğer bir deyişle, prosesin işleyişinin

düzgün ve güvenli bir şekilde sağlanması için gereken çalışmaları

yerine getiriyoruz.

SIZCE MÜHENDISLIK NEDIR?

Var oluşla alakalı olan dürüstlüğe sahip olma-

sı, tanımlama yapabilmesi, analiz yapabilme-

si, doğru verileri toplayabilmesi, sonuçlara

odaklanabilmesi, aynı zamanda bu sonuçları

değerlendirebilmesi ve bunların birleşiminde

enformasyon okur yazarlığı yapabilmesi, ol-

mazsa olmazlarıdır bir mühendisin. Ve bunla-

rın haricinde, başarılı bir mühendisten farklı

görüşler ışığında hipotezler oluşturarak doğ-

ru kararlar alması beklenir. Geçmişle bugün

arasında bir karşılaştırma yaptığımız zaman,

aslında temel prensiplerde değişen bir şey

yok. Neticede elektrik mühendisliğinin temeli

olan Biot-Savart, Amepere ve Faraday Yasa-

ları 150 yıl önce de vardı ve geçerliliklerini hiç

değişmeden koruyorlar. Değişen, sadece ve-

rileri toplama ve sonuç elde etme yöntemleri.

İnsan eğer sürekli üretken kalmak istiyorsa,

çağın gerisinde kalmak istemiyorsa, bu yeni-

likleri takip etmek zorunda. Kendini mevcut

koşulların rahatına bıraktığı an, bu onun için

en büyük tehditlerden biri. Rehavet, gelişimin

önüne bir duvar olarak çıkacaktır. Biz kendi-

mizi bu rehavetten uzak tutmaya çalışıyoruz.

Dünyada yeni kullanılmaya başlanan prog-

ramları, yazılımları kullanıyoruz; en güncel

teknolojilere ayak uyduracak şekilde adımlar

atıyoruz.

BU DEĞIŞIM SISTEMATIK BIR ŞIRKET

POLITIKASINA MI, YOKSA KIŞISEL

ÇABAYA MI DAYANIYOR?

Her ikisi de var. Çalışanın kendi uzmanlık ala-

nındaki bilgileri güncel tutması için, ileriye ta-

şıyabilmesi için, tabii ki şirketin sağlamış ol-

duğu yurtiçi ve yurtdışı eğitim imkânları var.

Ben işe girerken, o zamanki departman yöne-

ticimize, “Yüksek lisans yapacağım, bu sizin

için bir engel oluşturur mu?” diye sormuştum.

Bana, şirket olarak çalışanların kariyerlerinde

ileriye gitmeleri için fırsatlar tanındığını söy-

lemişti. Bu elbette güzel bir imkân. Fakat kişi-

sel anlamda da bakacak olursak, her şeyden

önce yaptığım işte nasıl daha iyi olabilirim,

nasıl fark yaratabilirim, çalıştığım takım arka-

daşlarımla ilişkimi nasıl daha verimli kılabili-

rim diye düşündüğünüzde, yapabileceğiniz

birtakım şeyler mutlaka vardır. Bunu sağlaya-

bilmek, kişinin kendisinde bitiyor. Bizde bir

departmanın ürettiği “output”, diğer bir de-

İTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü’nden 2011 yılında mezun

oldu. Aynı üniversitede 2015 yılında başladığı yüksek lisansına

devam ediyor. Tekfen Mühendislik’te 2014 yılından bu yana

Enstrüman Departmanı’nda, Enstrümantasyon ve Kontrol

Sistemleri Mühendisi olarak çalışıyor.

MERİÇ ALKAR

partmana “input” olarak geliyor. Dolayısıyla insanın kendisine şu so-

ruyu sorması gerekiyor: “Benim ürettiğim bu doküman ya da ürün

diğerlerine nasıl daha fazla fayda sağlayabilir? Onu nasıl daha iyi bir

hale getirebilirim? Mevcut bir ürünü ya da mevcut bir hizmeti daha

az sürede, daha verimli, daha iyi nasıl sunabilirim?

TÜRKIYE’NIN EĞITIM SISTEMI BU BAKIŞI NE KADAR

DESTEKLIYOR?

Mezun olurken, “Güçlü yanlarım neler? Ben nerelerde iyiyim, hangi

konularda başarılıyım?” sorularını hangimiz sordu? Bu soru, insanın

güçlü yanlarını üretken kılarak, zayıf yanlarının yaratacağı olumsuz

etkilerin önemsizleşmesine yardımcı olabilir. Öğrencilere öncelikle

bu mentalitenin verilmesi gerekiyor. Okulun katkısı elbette önemli,

ama esas iş insanın kendisinde bitiyor. Çalışma hayatına katılacak

bir mezunun kendini iyi tanıması ve gelecek 30-40 yıl boyunca ne

tarz bir iş yapabileceğini biliyor olması gerekir. Neticede sadece iş-

verenin değil, mühendisin de bu anlamda seçici olması gerekir. De-

neyimsiz olsalar da, mühendis unvanı taşıdıklarını ve unvanın değe-

rini hiçbir zaman unutmamalılar.