Background Image
Previous Page  49 / 60 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 49 / 60 Next Page
Page Background

49

MÜHENDISLIKTE FAZLA HIZ FELAKET GETIRIR MI?

Getirebilir elbette. Tamam, çok güzel, bütün bu yeni

programlar harika! Fakat bunu kullanacak personelin

yetkinliği de çok önemli. Yeterli yetkinliğe ulaşmamış

personelle bu işleri yapmaya kalkışmanın tehlikeli yön-

leri var. Bu yüzden kontrolü elden bırakmadan gitmek

gerekiyor. Bundan 10 yıl önce dokümanlarımızı takas

yoluyla değiştiriyorduk departmanlar arasında. Fakat

şu anda “cloud” (bulut) dediğimiz sistemlere geçtik. En

önemli müşterimiz Tüpraş da buna geçiyor. Bütün te-

sislerini lazer ile tarayarak, halihazırdaki durumun ger-

çek yansımasını projelerine aktarıyorlar. Eskiden tesi-

sin tüm çizimleri büyük büyük paftalar halinde,

çekmecelerde saklanıyordu. Artık dünya başka yöne

gidiyor. İngiltere’de, Amerika’da çoktan bu sistemlere

geçildi. Sadece sanayi tesisleri değil, yüksek katlı bina-

larda da yaygın olarak kullanılıyor artık. Biz de onları ta-

kip ediyoruz. Günü yakalamak önemli, fakat dediğim

gibi tehlikeleri de var. Projeyle ilgili bir bilgiye anında

tıklayıp ulaşıyorsunuz, ama bu bilgi doğru bir bilgi mi?

Örneğin lazer tarama ile alınan kotlar doğru mu? Evet,

cihazlar çalıştı, bilgileri topladı. Peki sen ne yaptın mü-

hendis olarak? Ben de açtım kapattımmakineyi! Bu ya-

nılgıya düşmemek lazım. Çünkü esas önemli olan bu-

nun yorumlama kısmı. Buna çok dikkat etmek gerekiyor,

çünkü bazen hatalı bir veri ciddi sorunlara yol açabilir.

Yeni teknolojilere çok iyi entegre olmak lazım. Bunun

bir hedef tarihi yok. Yavaş yavaş... Tecrübe kazanarak...

Uzun bir süreç, acele etmemek lazım. Biz de bu sürecin

içerisindeyiz ve bir çocuk büyütür gibi büyütüyoruz bil-

gilerimizi şu anda.

TEKFEN MÜHENDISLIK’IN SEKTÖRDEKI KONUMU

NEDIR?

Türkiye’de bizimle aynı işi, benzer bakış açısıyla yapma-

ya çalışan başka mühendislik firmaları da var elbette.

Çünkü onlar da böyle yapmak zorundalar. Petrol ve gaz

endüstrisini örnek alalım. Bakın, Tüpraş’ta yatırım bitmiyor. Neden

bitmiyor? Çünkü kendini sürekli yenilemek zorunda. Ürününü daha

kaliteli hale getirmek, daha verimli çalışmak zorunda. Aynı şekilde

ona hizmet veren mühendislik firmaları da yeniliklere ayak uydur-

mak zorunda. İnşaat sektöründe de çok ciddi gelişmeler var, gerek

malzeme bakımından, gerek yapım-imalat yöntemleri bakımından.

Nasıl ki bir hekim devamlı makale okur, konferanslara katılırsa, siz

de dünyadaki yeni teknolojileri izlemek ve almak zorundasınız. Yok-

sa geriye düşersiniz. Biz diyemeyiz ki Tekfen Mühendislik bu alanda

tek. Hayır ama öncü, bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Tekfen Mühen-

dislik kendi alanında öncüdür Türkiye’de.

TÜRKIYE’DEKI EĞITIM SISTEMI MÜHENDISLIKTEKI

GELIŞMELERI NE KADAR DESTEKLEYEBILIYOR?

Mevcut eğitim sistemi geçmişte neyse, şimdi de o. “İş, işte öğrenilir”

diye bir tabir var. Lisans derecesinden mezun olduğunuzda –bu bü-

tün mühendislik alanları için geçerli– okulda verilen bilgilerle kısıtlı-

sınız. Zaten üniversitedeki ilk sene bir yüksek lise gibi geçiyor. Ko-

nunuzda uzman olmak istiyorsanız muhakkak yüksek lisans

yapmanız gerekiyor; hatta bana kalırsa doktora da yapmak gereki-

yor. Bu da, bir yandan çalışırken çok zorlu bir süreç oluyor. Tekfen

Mühendislik, çalışanlarının gelişimi konusunda epey çaba sarf edi-

yor. Özellikle teknik konulardaki konferanslara katılımı destekliyor.

2001 yılında girdiği İTÜ’den 2015 yılında doktor

mühendis olarak mezun oldu. 14 yıllık bir akademik

geçmişi, uluslararası indekslere girmiş makale

ve çalışmaları var. 2008 senesinde girdiği Tekfen

Mühendislik’in İnşaat Departmanı’nda çalışıyor.

ORKUN GÖRGÜLÜ

Bunların yıl bazında planlaması yapılıyor, bütçeye konuyor. Genç

mühendisler hangi alanda geliştirilecekse, bunların programı yapılı-

yor. Ayrıca siz de eğitim talebinde bulunabiliyorsunuz. Kaldı ki üst

yönetimden de, Holding bazında bazı konferanslar hakkında bize

bilgi geliyor. Ama bu noktada eklemek istediğim bir şey daha var.

Evet, hevesliyseniz ve eğitimleri takip ediyorsanız, teknik yönünüz

gelişir. Ama bir de bunun insani ve sosyal yönü var. Örneğin toplan-

tılara gidiyorsunuz. Davranışınız, söylediğiniz sözler, anlatımınız, o

anki duygu durumu, bunlar da işinizi doğru yapmanız için çok önem-

li. Bu nedenle konuya sadece teknik gelişim olarak bakmamak ge-

rekli.

BIR MÜHENDIS KENDINI NASIL GELIŞTIRMELI?

Avusturyalıların kullandığı bir tabir var; uzmanlığından başka hiçbir

şey bilmeyen tiplere “fachidiot” diyorlar. Yüksek lisansını yapmış,

doktorasını yapmış, ama tek bildiği işte çalışmaya hayat boyunca

devam etmiş. Bu hiç iyi bir şey değil. Arkadaşlarımıza, yeni ve genç

mühendislere daha farklı bakış açıları kazandırmamız lazım. Bugün

bir tıp doktoru da kendini geliştirip robotik cerrahiye yöneliyor; mü-

zisyenler 10 telli gitara geçip farklı metotlar deniyor. Bizim yapma-

mız gereken de bu. “Fachidiot”luktan çıkmamız lazım. Aksi takdirde

bir hesap makinesi olarak görülmekten asla kurtulamaz, tabuları

yıkamaz mühendisler.