Background Image
Previous Page  33 / 60 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 33 / 60 Next Page
Page Background

33

Burada oldukça büyük, yetişkin ağaçlar görüyoruz.

Bunlar da HEP İstanbul Projesi için mi?

Metin Karakuş:

Gördüğünüz fıstık çamları şantiye ala-

nında, binaların inşa edileceği yerlerden buraya taşıdığı-

mız ağaçlar. Bu ağaçları sökerek Yalova’ya getirdik. 50-

60 yaşında, oldukça yaşlı ağaçlar ve hepsi de yaşıyor.

Peyzaj işi başladığında oradaki koruluk alana tekrar di-

keceğiz.

Burada yetiştirilen bitkiler ne zaman yerlerine taşı-

nacak?

Metin Karakuş:

Çevreyle ilgili altyapı çalışmalarımıza

20-25 gün sonra başlayacağız. Bitki dikimleri Kasım,

Aralık ve Ocak aylarına denk gelecek. Mart 2017’de bü-

tün bahçelerin bitmiş olması planlanıyor.

Bitkilerin transferi nasıl yapılacak?

Metin Karakuş:

TIR’larla, kamyonlarla yapılacak.

Nakliye çok hassas bir iş, çünkü bitkiler oldukça narin.

Burada gördüğünüz tüm bitkiler paketlenerek, yatay bir

şekilde birbirine zarar vermeden İstanbul’a nakledile-

cek. Taşıması oldukça özen istiyor. Biz projenin tamam-

lanmasından sonraki bir yıl boyunca bakımını da üstle-

neceğiz. Şimdiye kadar hiçbir projemizi bırakmadık,

sürdürülebilir olmasına hep dikkat ettik.

Kullanılan bitkilerin çevre estetiği dışında da fonk-

siyonları var mı?

Metin Karakuş:

Aslında hava ve gürültü kirliliğini en-

gellemek için kullandığımız farklı ağaç ve bitki türleri

mevcut. Projede manolya, ıhlamur, çınar, zeytin, gür-

gen, kiraz, erik, nar, elma ve şeftali gibi, yaşayanların

gerek kokusundan, gerek gölgesinden, gerekse meyve-

sinden yararlanabileceği çok sayıda farklı ağaç türü yer

alıyor.

Çocuklar meyve ağaçlarına dalabilecekler yani...

Metin Karakuş:

Aynen öyle!

Nazlı Han:

HEP İstanbul, LEED sertifikasına sahip ilk

toplu konut projelerinden biri olarak da farkını ortaya

koyacak. Bitki seçimlerinde diğer faktörlerin yanı sıra

LEED sertifikasına uygunluğu da kriter aldık. Çünkü bi-

zim için sürdürülebilirlik ve enerjinin verimli kullanıl-

ması son derece önemli. Bu nedenle daha az su isteyen,

yerel bitkiler kullandık.

Tekfen bundan sonra diğer konut projelerinde de

yeni fikirler, yeni konseptlerle alanında öncü giri-

şimlerde bulunmaya devam edecek mi?

Nazlı Han:

HEP İstanbul, ihtiyaca yönelik bir projeydi

ve bunun devamının geleceğini düşünüyoruz. Her pro-

jemizi, yer aldığı bölgeye de uyumlu olacak şekilde plan-

lıyor ve her yeni projeyle çıtayı yükselterek, öncekinden

daha iyi bir işe imza atmayı hedefliyoruz.

HEP İstanbul,

LEED

sertifikasına

sahip ilk

toplu konut

projelerinden

biri olarak da

farkını ortaya

koyacak.