Background Image
Previous Page  31 / 60 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 31 / 60 Next Page
Page Background

31

NAZLI HAN

ARZU NUHOĞLU

METİN KARAKUŞ

ÖncelikleHEP İstanbul hakkında bilgi alabilirmiyiz?

Nazlı Han:

Tekfen Emlak’ın ilk büyük ölçekli konut pro-

jesi olan HEP İstanbul’un inşaat faaliyetleri 2014 yılı so-

nunda başladı. Tekfen Emlak Geliştirme olarak bugüne

kadar hep butik konut ve ticari projeler geliştiriyorduk.

HEP İstanbul, bu açıdan bizim için çok özel ve önemli bir

proje. Türkiye’de gayrimenkul sektörü 2000’lerden son-

ra ivme kazanmaya başladı. Biz bu dönemde Tekfen To-

wer, Taksim Residences, Levent Ofis, Kâğıthane Ofis-

park ve Bomonti Apartmanları gibi örnek yapılara

imzamızı attık. Daha sonra bu projelerde kazandığımız

tecrübeden ve Tekfen’in 60 yıllık deneyiminden güç ala-

rak daha büyük bir proje geliştirmeye karar verdik.

Esenyurt-Beylikdüzü arasında yer alan 57 dönüm arsa

üzerinde HEP İstanbul’u inşa etmek üzere yola çıktık.

Bu projeyi benzer konut projelerinden ayıran nedir?

Nazlı Han:

Tekfen farkı! Bir projeye başlarken sürdürü-

lebilir olması bizim için çok önemli. Tekfen, arsanın sa-

tın alınmasından projenin geliştirilmesine, inşasından

işletmesine kadar tüm süreçlerde yer alıyor. Projeler,

bizim için satışı tamamlandıktan sonra biten işler değil.

Tekfen, geliştirme, inşaat ve işletme aşamalarında de-

taylı ve titiz çalışma süreciyle her zaman farkını ortaya

koyuyor. Bugün burada olmamızın nedenlerinden biri

de bu aslında. HEP İstanbul’un yüzde 74’ü yeşil alan.

Projenin güçlü bir peyzajı var. Bunun için burada, Saf-

ran Köyü’nde, projede kullanılacak bitkileri şimdiden

yetiştirmeye başladık. Projede yaşam başladığında, bir-

çok bitkimiz yeterli olgunluğa ulaşmış olacak.

Bu durum benzer konut projeleri için standart bir

uygulama mı, yoksa Tekfen’in öncülük ettiği bir ye-

nilik mi?

Nazlı Han:

Tekfen kesinlikle burada farkını ortaya ko-

yuyor. Bu, çevreye yönelik hassasiyetinin de bir göster-

gesi. Açıkçası bu tarz bir uygulama yapan proje sayısı bir

elin parmağını geçmez. 1.424 konutun olduğu bu proje,

yaşam başladığında aslında 4.500-5.000 nüfuslu bir

semt olacak. Bu semtin en sağlıklı şekilde yaşayabilmesi

için her ayrıntıyı düşündük. Örneğin, tüm araç trafiğini

yerin altına aldık. Var olan alanların büyük bir kısmını

da yeşil alana, çocuklar için oyun bahçelerine, Kuzey Ku-

lüp ve Güney Kulüp olarak adlandırdığımız sosyal tesis-

lere ayırdık. Kuzey Kulüp, içinde kütüphane ve sinema-

nın da bulunduğu, daha çok kış aktivitelerine yönelik

kapalı bir alan; Güney Kulüp ise yüzme havuzu, restoran

ve fitness merkezinin bulunduğu bir alan olarak yaşa-

yanlara hizmet verecek.

HEP İstanbul örneğinden gidersek, bir peyzaj proje-

sinin planlaması nasıl yapılıyor?

Arzu Nuhoğlu:

En önemlisi mimarın verdiği verileri

değerlendirmek. Planlamayı, tariflenen ihtiyaçlara ve

mimarinin getirdiği mekânsal tanımlara göre yapıyo-

ruz. Neresi özel bahçe, neresi ortak kullanıma ayrılıyor,

ortak kullanımda nasıl bir yaşam hayal ediliyor, interak-

tif alanlar nereler, kişilerin yalnız kalmayı tercih ettiği

alanlar nereler, çocukların yaş gruplarına göre zaman

geçireceği mekânlar nereler gibi verilerle işe başlıyoruz.

İlk kurgu, dış mekândaki şekilleniş oluyor. Mekânsal

düzenlemeyi bitkilerle yapıyoruz; hem duvar, hem de

çatı örtüsü olarak bitkileri kullanıyoruz. Tür ve ağaç se-

çimiyle devam eden bu süreç, elbette bütçe sınırları gö-

zetilerek yürütülüyor. Projenin sürdürülebilir olması da

önemli. HEP İstanbul, çocukları çok seven bir proje, bol

miktarda oyun ve spor alanlarımız var. Burayı çocuklu

ailelerin yaşayabileceği bir mekân olarak planladık.

HEP İstanbul’un peyzaj özellikleri neler?

Arzu Nuhoğlu:

HEP İstanbul’un proje çalışmaları yak-

laşık iki sene sürdü. Bir planlama kararı olan trafiğin

Bir projeye

başlarken

sürdürülebilir

olması

bizim için

çok önemli.

Projeler, bizim

için satışı

tamamlan-

dıktan sonra

biten işler

değil. Tekfen,

inşaat,

geliştirme

ve işletme

sürecinde her

zaman farkını

ortaya koyar.