44
A
sur İmparatorluğu’nun Dicle bölgesindeki eyalet merkez-
lerinden biri olan Tuşhan’ın MÖ 8. yüzyıla ait kalıntıları-
na ev sahipliği yapan Ziyaret Tepe’de 18 yıl boyunca sür-
dürülen kazı çalışmaları 2014 itibariyle tamamlandı.
Ilısu Barajı’nın tamamlanmasıyla sular altında kalacak olan Ziyaret
Tepe’de sürdürülen çalışmalar, Asur medeniyetine ait bilinmeyen bir-
çok yeni bilginin tarihe kazandırılmasını sağladı. Kazının ardından,
bu bilgilerin bilim dünyasına ve tarih meraklılarına sunulması ama-
cıyla bir kitap çalışmasının hazırlığına girişildi. Uzun ve detaylı bir
çalışmanın ürünü olan
Ziyaret Tepe - Asur İmparatorluğu’nun Anadolu
Sınırlarını Keşfederken
adlı kitap, Tekfen Vakfı’nın desteğiyle geçtiği-
miz günlerde raflardaki yerini aldı.
Öncelikle yapılan kazı çalışmalarının bir özeti mahiyetinde olan ki-
tap, aynı zamanda Asur medeniyetiyle ilgili bilmediğimiz birçok de-
tayı aydınlatıyor. Kitap, önemli bir Asur kenti olan Tuşhan’daki gün-
delik yaşantıyı, bir kazının A’dan Z’ye bileşenlerini ve öyküsünü
yüzlerce fotoğraf ve uzman arkeologlar tarafından kaleme alınan
metinlerle gözler önüne seriyor.
Kazıdan çıkartılan binlerce bulgunun sadece çok küçük bir kısmının
Diyarbakır Müzesi’nde sergilenebilmesi nedeniyle, projenin çok daha
fazla kişiye ulaşması amacıyla daha geniş kitlelere hitap edecek, hatta
arkeolojiyi sevdirecek tarzda hazırlanan
Ziyaret Tepe
kitabının tanıtı-
mı 16 Mart Perşembe günü, Soho House’ta düzenlenen bir basın bu-
luşmasıyla yapıldı. Buluşmaya, Ziyaret Tepe kazısının direktörlerin-
den ve kitabın yazarlarından Dr. John MacGinnis (Cambridge
Üniversitesi), Prof. Dr. Kemalettin Köroğlu (Marmara Üniversitesi)
ve Tekfen Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Dori Kiss Kalafat ev sahipliği
yaptı.
BUKITAP, TUŞHAN’I KEŞFE BIR DAVET
Ziyaret Tepe’deki Aşağı Kasaba’nın kazı direktörü olan John Mac-
Ginnis, yaptığı sunum sırasında şu sözlere yer verdi: “Bu kitap, sizi o
zamana dek dünyanın gördüğü en büyük imparatorluk olan Asur
İmparatorluğu’nun eyalet başkentlerinden Tuşhan’ı keşfetmeye da-
vet ediyor. Burada yaptığımız 18 yıllık çalışma ile bir yandan valinin
sarayı, seçkinlerin konutları ve erlerin kışlaları gibi yapıları ortaya
çıkarırken, diğer yandan da imparatorluğun MÖ 9. yüzyılın başların-
daki genişlemesinden çöküşüne kadarki tüm tarihinin izini sürdük.
Ortaya çıkan pek çok olağanüstü buluntu arasında daha önce bilme-
diğimiz, ancak bundan 2500 yıl önce konuşulan bir dilin varlığına
işaret eden, çiviyazısıyla yazılmış bir kil tablet bulduk. Sarayda bul-
duğumuz bu tablette Tuşhan’a getirilen 60 kadının, bildiğimiz her-
hangi bir dile ait olmayan isimleri yazılıydı
SERÜVENIN BIR PARÇASI OLMAK
Tekfen Vakfı adına söz alan Yönetim Kurulu Üyesi Dori Kiss Kalafat
ise konuşmasında şunları söyledi: Bu projeye en başta maddi destek
sağlayarak dahil olduysak da kendimizi kısa sürede olağanüstü heye-
canlı bir zaman yolculuğunda bulduk. Akron Üniversitesi’nden kazı
başkanı Profesör Timothy Matney ve dostum John MacGinnis, her
yıl kazı bitiminde eve dönüş yolunda bize uğrayarak kazıdaki geliş-
meleri, yeni buluntuları bizlere büyük bir heyecanla anlattılar ve biz-
leri de bu serüvenin bir parçası haline getirdiler. Biraz da sıkıcı ders
kitaplarından bildiğimiz binlerce yıllık tarih, gözümüzde gerçek in-
sanların hikâyeleriyle canlandı. Bu hikâyelerden bende en çok iz bıra-
kan, saray memuru Mannu-ki-libbali’nin feryat dolu ve anlaşıldığı
üzere hiçbir zaman saraydan çıkamayan mektubu oldu:
Hele şunlara gelecek olursak: Asurlu ve Arami kâtipler, kohort komutan-
ları, memurlar, bakırcılar, demirciler, araç gereç, teçhizat temizleyenler,
marangozlar, yaycılar, okçular, dokumacılar, terziler, tamirciler, hangi bi-
rine gideyim?.. Biri bile yok ortalıkta. Nasıl emir vereceğim?.. Elimde lis-
teler yok ki. Neye göre toplayacaklar onları? Bunun sonunda ölüm var.
Kimse [kaçamayacak]. İşim bitti benim de!
SOSYAL
SORUMLULUK