Tekfen Holding TBulten 37

HABERLER

başlıyor olacağız. Amacımız, şirketin strate-

jik vizyonu ve uygulama planı doğrultusunda

belirlenen ortak hedeflerimize hizalanmış

bireysel hedefler oluşturmak ve ortak hedefe

koşarkenki bireysel yüksek performans ile

takım ruhu ve enerjisini tetikleyen bir per-

formans kültürü iklimini yaratmak olacak.

Böyle yoğun bir değişim döneminde

gündeminizi en çok meşgul eden konu

başlıkları neler?

Bizim en büyük işimiz klasik gübre. Bundan

sonra da en büyük işimiz olarak kalmaya de-

vam edecek ve doğrusu yurtdışında inorga-

nik bir üretim ve/veya satış-dağıtım teşkilatı

M&A büyümesi ile desteklemek olacak. Yine

de, büyüme hızı açısından en büyük büyü-

meyi terminal işimizde göreceğimizi ve tarı-

mın farklı alanlarında yan endüstrilerde de

faaliyet göstermemiz gerektiğini düşünüyo-

ruz. Bütün endüstriler gibi gübre endüstrisi

de değişiyor, gelişiyor. Konvansiyonel ürün-

lerle beraber yeni ürünler de pazarda yerini

almaya başladı. Dolayısıyla bu yeni ürün ve

süreçleri yakından takip etmemiz, iyi anla-

mamız, bize uyumlandırıp şirketimize ka-

zandırmamız gerekiyor. Bunun için de Ar-

Ge’ye yatırım yapmamız, zaten güçlü olan

dağıtım ve satış ağımızı daha da güçlendir-

memiz ve satış-dağıtım teşkilatlarımızı tek-

nik danışmanlarla desteklememiz gerekiyor.

Bölge müdürlüklerimiz sayesinde bütün ba-

yilere eriştiğimiz bir yapımız var. Ancak daha

bilinçli ve talepkâr çiftçi kitlesine teknik an-

lamda da destek verebilecek, çiftçilerin soru-

larını, sorunlarını süratle yanıtlayabilecek ve

bu anlamda bayilerimizi de destekleyecek

donanımda bir teknik kadroya ihtiyaç oldu-

ğunu da ayrıca tespit ettik. Bu doğrultuda

belirlediğimiz aksiyonlarımızı da hayata ge-

çirmeye başladık.

Konu gübre olunca, organik tarım ve

organik gübre gibi konular son zaman-

larda sıkça tartışılmaya başladı. Bunla-

ra ilişkin görüşleriniz neler?

Gelecek nesillerin varoluşunu ve insanlığın

devamını sağlaması açısından, tarım kadar

sürdürülebilirlik kavramının içini dolduran

bir başka konu yok sanırım. Bu bağlamda,

gübre endüstrisinin önemini anlatmak için

kullanılan çok çarpıcı bir anektodu paylaş-

mak isterim. Eğer kimyasal gübre endüstrisi

olmasaydı, bugün insanlığın yarısı aç kalıyor

olacaktı. Çünkü mineral gübre kullanılınca

rekolte yüzde 40-50 artıyor. Organik gübre,

toprakta arzu edilen verimi –mineral gübre

kullanılmaksızın– tek başına sağlayamıyor.

Bugüne kadar yapılmış tüm araştırmalar, sa-

dece organik gübre kullanarak tarımdaki de-

vamlılığı sağlamanın mümkün olmadığını

gösteriyor. Dolayısıyla kimyevi gübreye mut-

laka ihtiyacımız var. Burada önemli olan, bu-

nun bilinçli kullanılması. Mineral gübrenin

toprakta arzulanan sonucu verebilmesi için

toprağın bakteri açısından zengin olması ge-

rekiyor. Oysa Türkiye’nin toprakları, bölge

bölge değişmekle beraber organik madde açı-

sında oldukça fakir topraklar. Biz bunu bir

fırsat olarak görüyoruz. “Organomineral”

dediğimiz, organik maddeyle zenginleştiril-

miş kimyasal gübrenin hem topraktaki orga-

nik içeriği artırma, hem de verimi yükseltme

yönünde büyük faydası var. Bu nedenle

Toros’un ürün gamı içerisinde, mineral güb-

renin daha yararlı olabilmesi için organomi-

neral gübre de yer alacak.

Gelecek planları arasında Toros’un

tarımda doğrudan üretici olarak yer

aldığı bir senaryo var mı?

Bu konu, muz ve kinoa yetiştiriciliği ile faali-

yet gösterdiğimiz ve incelediğimiz bir konu.

Bizim gibi kurumsal bir yapının, bir fark ya-

ratmadan kendi tarlasını işleyen çiftçiyle

maliyet rekabeti yapabilmesi çok zor. Bunun

için ya çok büyük ölçekte hareket etmeniz ya

da özel ürünlerle çalışmanız gerek. Bizim bu

farkı yaratma noktasında en büyük üstünlü-

ğümüz teknik bilgimiz, sermayemiz ve doku

kültürü alanındaki deneyim ve mevcudiyeti-

miz. Bunları da kullanarak fark yaratabilece-

ğimiz alanların neler olduğuna bakıyoruz.

Diğer tarafta kendi alanında dünyanın önde

gelen firmalarından biri olan Hishtil ile or-

tak yürüttüğümüz bir fide işimiz var. Aşılı

fide konusunda Türkiye’nin en büyüğüyüz.

Antalya’dan sonra Adana’da açtığımız tesisi-

mizde bu yıl ikinci yatırımla kapasitemizi iki-

ye katlamayı planlıyoruz. Dolayısıyla sadece

doğrudan tarımsal üretimle değil de, üreti-

me vermiş olduğumuz tohum ve fide gibi gir-

dilerle yarattığımız ve bu alanlarda büyüme-

yi hedeflediğimiz bir açılımımız da var.

Tarımda teknolojinin kullanımı dünyada gi-

derek artıyor ve önem kazanıyor. Sensörle-

rin kullanıldığı, canlı veriye dayalı uzaktan

tarım analiz teknolojisi çok hızlı ilerliyor. Bu

Amacımız, şirketin stratejik vizyonu ve

uygulama planı doğrultusunda belirlenen ortak

hedeflerimize hizalanmış bireysel hedefler

oluşturmak ve ortak hedefe koşarkenki bireysel

yüksek performans ile takım ruhu ve enerjisini

tetikleyen bir performans kültürü iklimini

yaratmak olacak.

SÖYLEŞİ