Background Image
Previous Page  34 / 78 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 34 / 78 Next Page
Page Background

34

İstanbul Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği

mezunu olan Erdinç Oğuz’un Tekfen’deki

geçmişi 2003 yılında BTC Ceyhan Termi-

nali projesine kadar gidiyor. Ardından ay-

rılan yollar, uzunca bir aradan sonra Star

Rafinerisi ile bir kez daha birleşmiş. SEÇ

alanına Tekfen sayesinde adım attığını söy-

leyen Oğuz, bunun planlı bir tercih olmadı-

ğını ve kendiliğinden geliştiğini söylüyor.

TEKFEN

TÜRKİYE’NİN

BİR

DEĞERİDİR

ERDİNÇOĞUZ

SEÇ Müdürü

S

ağlık-Emniyet-Çevre alanında çalışmayı

bilinçli olarak seçmedim. Bir nevi, “Sen

SEÇ tarafında ol,” dediler. Bu tercihte

BTC’deki müdürüm Orkun Sertaç’ın da etki-

si çok oldu. Sonrasında bu alanda devam

etmeye karar verdim. İngilizcem hiç yoktu.

Avustralya’da bir dönem kalıp İngilizcemi

geliştirdim. Şimdi herkesin işini emniyetle

yapabilmesi için var gücümüzle bildikleri-

mizi arkadaşlarımıza aktarmaya çalışıyoruz.

SEÇ KONUSUNDA TATLI SERTIZ

SEÇ’in ne demek olduğunu Tekfen gibi bir

firmada daha iyi anlıyorsunuz. Başka firma-

larda iş emniyeti anlayışı sadece baret ve

gözlükle sınırlıdır. Oysa bizim firmamızda

SEÇ hem saha hem de ofisi kapsayan bir

konu. Çok hareketli bir iş olduğu için de be-

nim mizacıma uygun. Zor tarafı ise SEÇ kül-

türünü insanlara benimsetip onları ikna et-

meye çalışmak. Bu projede kadromuz çok

geniş. Taşeron ve doktorları da düşünürsek

80 kişilik bir kadromuz var. Her 50 çalışana

1 kişi kuralına göre eleman bulunduruyoruz.

SEÇ konusunda tatlı sertiz. Sürekli sahada-

yız. Çünkü çalışan bütün arkadaşlarımızın

her şeyi doğru anladıklarından emin ol-

mamız gerekiyor. Çalışırken riskleri tespit

edebilecek düzeydeler mi, eğitim gerekli

mi, bunun tespitini yapıyoruz. Gerekli eği-

timleri düzenliyoruz. Eğitimin dışında, gün-

lük kontrollerimizde yanlışlarını gösteriyo-

ruz. Sahada gezip tehlikeli bir durum varsa

müdahale ediyoruz. Bazı durumlarda sıfır

tolerans uyguluyoruz. Gözümüzün sürekli

üzerlerinde olduğunu hissettiriyoruz. Gör-

düğümüz uygunsuzlukları paylaşıyoruz.

İş güvenliği kültürü henüz Türkiye’de tam

olarak oturmuş değil. İnsanları bazen ikna

etmek mümkün olmuyor. Öyle durumlarda

da maalesef disiplin prosedürünü uygula-

mak zorunda kalıyoruz. Geri bildirim kültü-

rünü aşılamak en zor kısmı. Çünkü genelde

geri bildirim yapmayan bir toplumuz. Bir

başka arkadaşı hakkında konuşmak ispi-

yonculuk gibi algılanıyor. Oysa kendi ken-

dine çalışan bir sisteme dönüştüğünde, iş

güvenliğini sağlamak çok daha kolaylaşı-

yor. Bir de ödül sistemimiz var. Hem ana

firmanın hem de bizim, iş güvenliğine yö-

nelik ödüllerimiz var. Ekiplerden duruma

göre, ama genelde iki ayda bir yaklaşık 12

kişi seçerek çeyrek altın ve sertifika veriyo-

ruz. Cuma günleri ses sistemiyle isimlerini

anons ediyoruz.

Bunun, Tekfen’in en zor projelerinden biri

olduğunu düşünüyorum. Bu kadar tehlikeli

çalışmanın olduğu bir yerde bazı şeyleri ba-

şarmak gerçekten zor. “İş güvenliği kalpten

başlar!” diye bir motto bulduk. Önemli olan,

her arkadaşımızın evine sağlıklı gitmesi. Bu-

nun için herkesin kendini verdiğini görmek

çok güzel bir şey. İnşallah en iyi şekilde bu-

radan çıkacağız.

GÜNEŞ GÖZLÜĞÜYLE DENETIM

Tabii başımıza komik şeyler de geliyor. Be-

nim değil de, iş güvenliğinden bir arkada-

şımızın yaşadığı bir olay. Yine bir Tekfen

projesinde, kapalı alanda çalışma yapılı-

yor. Kendisi içeri girip güvenlik önlemlerini

kontrol ediyor. Ama şartları beğenmeyip

ortalığı birbirine katıyor. Ofise gelip bana,

“Aydınlatma yetersizdi. Ortam çok kötüy-

dü,” dedi. Sonra bir anda gözünde güneş

gözlüğü olduğunu fark etti. Meğer gözlük-

ten dolayı ortamı karanlık görmüş. Gözlüğü

çıkarınca her şey normale döndü. Epey gül-

düğümüz bir olaydı.

TEKFEN’IN FARKI BARIZ ŞEKİLDE

BELLIDIR

Ayrıldığınız zaman, Tekfen’in nasıl bir fir-

ma olduğunu dışarıdan daha iyi anlıyorsu-

nuz. Tekfen’in farkı bariz şekilde bellidir.

Türkiye’de kurumsal anlamda en iyi firma-

lardan biridir. Zaten kuruluş amacına, felse-

fesine ve Tekfen’in anlamına baktığımız za-

man, fen ve teknoloji özelliklerini taşıyan ve

bunu gelecek kuşaklara aktaran bir firmadır.

Tekfen, değerli ve Türkiye’de bulunduğu or-

tamın üzerinde bir firmadır. Onu, Türkiye’nin

uluslararası rekabette desteklenmesi gere-

ken bir değeri olarak görüyorum.

Tekfen’in bundan sonraki dönemde bulun-

duğu yerin bir üst seviyesinde yer alması-

nı umuyorum. Tekfen’in en önemli özel-

liklerinden birisi, çalışanlarında sürekliliği

sağlayabilmesidir. Yeni iş alanları arasında

alternatif enerji konusu düşünülebilir. Gü-

ney Amerika gibi yeni pazarlara girilebilir.

Katar gibi ülkelerdeki yapı güçlendirilebilir.

Tekfen’in sadece proje bazında değil, daha

yaygın bir ağla dışarıda temsil edilmesini

isterim.

DOSYA