28
BIZIMASIL IŞIMIZ
PROJE BITTIĞI ZAMAN
BAŞLAR
EYÜP ARIBAĞI
Mali İşler Şefi
1
997 yılında Tekfen’de işe giren ve bütün
iş hayatı Tekfen’de geçen Eyüp Arıbağı,
ilk olarak İstanbul’da Sinanoba uydu
kent projesinde muhasebe elemanı olarak
çalışmaya başlamış. Ertesi yıl Bursa’daki pro-
jeler nedeniyle bu şehre yerleşmiş, 2006 yı-
lında ise GAT’a katılarak Adana’ya taşınmış.
İstanbul doğumlu olduğu için zaman zaman
İstanbul’u özlediğini ama burada çalışmaktan
çok mutlu olduğunu söyleyen Arıbağı, kendi-
ni artık bir Adanalı sayıyor.
GAT, Tekfen’in bütün makinelerinin koordine
edildiği yerdir. Bizim işimiz projenin başında
ve sonunda. Proje başlarken makineleri elden
geçirip sahaya gönderiyoruz. Asıl işimiz ise
proje bitip makineler geldiği zaman başlıyor.
Hem eleman hem de malzeme bakımından
projelere destek sağlıyoruz. Burada bir yedek
parça ambarımız var. Gerektiğinde tamirat
işlerini yapmak için elemanlarımız projelere
gidiyor. Ben de buranın mali yapısını kontrol
ediyorum. Finansmanı ve muhasebeyi bera-
ber yürütüyorum.
GAT bir kâr merkezi değildir. Bizim bir geliri-
miz yok. İşimiz projelere destek vermek oldu-
ğu için bizim burada yaptığımız giderler aslın-
da projenin gideri oluyor. Dolayısıyla burada
yaptığımız masrafları projelere dağıtıyoruz.
Örneğin şantiyeden bir malzeme geldiyse,
o malzemenin bakım masraflarını o projeye
yansıtıyoruz.
BENNEREYE DÜŞTÜM?
Burada hayat şantiyelere göre biraz daha
sakin. İlk geldiğimde beni en şaşırtan şey
cumartesi günü çalışmamak olmuştu. Çün-
kü şantiyede cumartesi pazar demeden ça-
lışırdık. İlk zamanlar duruma adapte olmakta
epey zorlandım. Bugün iş var diyerek cumar-
tesi günü işe gittiğimi, sonra kapıdan dön-
düğümü çok bilirim. Başlarda şantiyenin ha-
reketli yapısını çok özledim, ama bir müddet
sonra alıştım. İlk başta zorlandığım bir başka
konu da Adana’nın sıcağı oldu. Bursa’dan son-
ra Adana’ya gelince, “Ben nereye düştüm,
burada nasıl yaşarım?” diye hayıflandım. Ama
insan ona da alışıyor. Şimdi başka yere gitti-
ğim zaman üşümeye başlıyorum. İstanbul ka-
dar hareketli bir şehir olmasa da Adana insanı
hoşgörülüdür. Birisi yürüdüğü zaman kimse
dönüp bakmaz. Bu kadar gelişmiş olduğu-
nu buraya geldikten sonra anladım. Eskiden
Adana’yı köyden biraz hallice bir yer olarak
düşünürdüm. Ama insanlarını ve burayı gör-
dükten sonra, “İyi ki Adana’da çalışıyorum”
diyorum. Şu anda kendimi Adana dışında bir
şehirde düşünemiyorum.
TEKFENCI OLDUM
Tekfen’de çalışmak var, bir de Tekfenci olmak
var. Bütün gençliğim Tekfen’de geçti. Belki de
o yüzden kendimi başka bir şirkette çalışabi-
lirmiş gibi düşünemiyorum. Tekfenci oldum.
Çocuklarım Tekfen sayesinde büyüdü. Bura-
da olmayı büyük bir şans olarak görüyorum.
DOSYA