60.yıl
104
(Lakerta) Bey kızını mimar yaptı, beni de inşaat mühendisi.
“Biz, sizi yetiştireceğiz!” dedi. HEP İstanbul projesini yapıyoruz
şimdi.
Atilla Yücesan
Bu aile duygusu, başındaki idareciden memnun olmak, arkadaşla-
rından memnun kalmak, grup ilişkileri... Bunlar iş hayatında çok
önemli. Mesela, Osman arkadaşımız şirkete yeni geldi, ne yapaca-
ğız? Kendisine sevdirmemiz lazım bu işi. Bizde öyle ast-üst mese-
leleri yoktur pek. Ben 25. yılımı doldurdum şirkette. Hakikaten o
kültürü aldım Tekfen’den. Genel müdürümün odasına da rahatlık-
la girip konuşabilirim, ama aynı zamanda Osman gibi genç arka-
daşlarımla da oturup konuşurum. Çünkü hepimiz aynı bütünün
parçalarıyız.
Kıdem deyince Tekfen’de Dehşan Başbuğ’a ayrı bir pencere
açmak lazım. Bir şirkette 52 yıl kıdem sahibi olmanın ne
anlama geldiğini özellikle genç arkadaşlara sormak
istiyorum.
Deniz Eren Öğretir
Ben çalıştığım şantiyeden Dehşan Bey’i tanıyorum. Kendisine iyi
bakmış bir insan. Sahaya çıktığında da, ofisteyken de, yanına bir
şey sormaya gittiğim zaman Dehşan Bey benden daha enerjik du-
ruyor. Ben sahadan yorgun argın döndükten sonra diyorum ki
kendi kendime, “Dehşan Ağabey de benim olduğum yerdeydi. Aynı
çamura bastık, aynı şekilde çamura saplanıp ayağımızı kaldırama-
dık” - gerçi o kaldırıyor ya! Çalışanlardaki bu bağlılığı, bu sevgiyi
yaratmakta, firmanın elemanlarına duyduğu saygı ve onlara verdi-
ği önem -bu ister parasal açıdan olsun ister manevi açıdan olsun-
çok önemli. Aynı şekilde elemanının sağlığına, güvenliğine verdiği
önem çok önemli. Çalışan, “Ben burası için bir anlam ifade ediyo-
rum demek ki,” diye düşündüğü zaman, kendisini tam olarak işine
verebiliyor.
Bu bağlılığı ve aile ortamını daha da geliştirmek için
Tekfen’de daha neler yapılabilir?
Müslim Torun
Şantiye standartlarında teknik olarak bakıldığında, her proje biti-
minde en az bir tane proje müdürünün, iki tane şantiye şefinin,
her branştan da en az iki tane de kısım şefinin yetişmiş ve şantiye-
de görev alır hale gelmiş olması lazım. Çünkü kendi içinizden bil-
diğiniz, tanıdığınız kişileri etkili ve yetkili görevlere getiremediği-
niz sürece, hep dışarıdan kaynak bulmak zorunda kalıyorsunuz.
Bu da aksaklıklara yol açıyor. Yöneticilerin içeriden yetişiyor olma-
sı lazım. Bunun yollarını oluşturmak lazım.
Hüseyin Sezgin
Bu tür toplantılar daha sık yapılmalı mesela. Böyle bir ortamda To-
ros Tarım’dan, Ceyhan’dan konuşulduğunda, grupla yeni tanıştığı-
mızı hissediyorum desem yeri var. Çünkü daha önce kapalı kutu
gibiydik. Sanki ırak bir yerde, tek başımıza çalışıyormuş gibi hisse-
diyorduk kendimizi. Buradaki arkadaşların hiçbirini tanımıyorum
ben. Şirkette 25 yıllığım ama 1999’dan beri iş nedeniyle İstanbul’a
gelmedim, herhangi bir etkinliğe de katılmadım. Bu tür etkinlikler
artarsa, çalışanlar için çok daha verimli olacağını düşünüyorum.
Arzu Dodurga
Bizim gibi büyük gruplarda, belli bir yılı aşanların zamanı geldi-
ğinde yerlerini iyi yetişmiş gençlere bırakması gerektiği görüşün-
deyim. Tecrübeli olan arkadaşlar yeni arkadaşlarımıza yer açar ve
şirket olarak üst yönetimimiz de onlara gerekli eğitimleri verirse,
gençler şirkette daha çok kalıcı olabilirler diye düşünüyorum.