Değerli Ortaklarımız,

Geçtiğimiz senelerde olduğu gibi belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin hâkim olduğu bir yılı geride bıraktık. Son yıllarda küresel ekonomiye hâkim olan belirsizlik ortamı, 2024 yılında da enflasyonla mücadelenin beklenen hızda cevap vermemesi, tedarik zinciri sorunlarının tam olarak çözülememiş olması, küresel enerji piyasalarındaki dalgalanmalar, küresel borç krizi, iklim değişikliğinin yol açtığı doğal felaketler ve jeopolitik gerginliklerle kendini hissettirmeye devam etti. Dünya ekonomisi, pandemi sonrası toparlanma sürecini yaşarken bu belirsizlikler hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde büyüme tahminlerini zayıflattı ve yatırımcı güvenini olumsuz etkiledi. Uluslararası piyasalara egemen olan bu belirsiz ortam, şirketlerin büyüme stratejilerinde daha dikkatli ve esnek olmalarını zorunlu hale getirdi.

Ekonomik zorluk ve belirsizlikler tüm sektörlerde olduğu gibi Grup olarak bizim de faaliyetlerimizi birçok bakımdan etkiledi. Bu nedenle Tekfen olarak yıl boyunca özellikle finansal disiplinden taviz vermeden maliyetlerimizi optimize etmeye ve kaynaklarımızı en verimli şekilde kullanmaya özen gösterdik. Tasarruf önlemleri ve mali disiplin yıl boyunca en temel önceliğimiz oldu.

Bu anlamda, özellikle Mühendislik ve Taahhüt Grubumuz için 2023 yılından bu yana takip ettiğimiz “büyümek için küçülmek” stratejisinde önemli bir aşamaya ulaştık. 2024 yılı boyunca daha verimli bir yapıya kavuşabilmek için kaynaklarımızı yeniden yapılandırdık, bazı yurt dışı ofislerimizi kapattık ve endirekt kadrolarda küçülmeye gittik. Grup Şirketleri arasındaki sinerjiyi artırma ve verimlilik odaklı yapılanma hedefi doğrultusunda birçok şirketimizin ortak fonksiyonlarını birleştirerek daha hızlı hareket edebilen, esnek ve verimli yapılar oluşturduk. Ayrıca gelir üretmeyen varlıkların satışı yoluyla 33 milyon ABD dolarına yakın bir kaynak oluşturduk. Grup genelinde atıl pozisyondaki varlıkları elden çıkararak yeni yatırımlar için kaynak oluşturmaya ve verimlilik amaçlı organizasyonel yeniden yapılanmalara 2025 yılında da devam edeceğiz.

2024 yılı içinde Suudi Arabistan’da toplam bedeli 450 milyon ABD dolarına yaklaşan iki önemli ihale kazanmamız, bize hem moral hem de güç kazandırdı. Bu projelerle birlikte kalan iş miktarımızı (backlog) yeniden 1 milyar ABD doları mertebesine ulaştırmayı başardık. Artık “büyümek için küçülmek” stratejisinin “küçülme” aşamasının sona erdiğini ve yeniden “kontrollü büyüme” aşamasına geçmeye hazır olduğumuzu düşünüyorum.

Değerli Ortaklarımız,

Bu noktada, daha az kaynak ile bu geçiş dönemini en verimli şekilde geçirmek için canla başla çalışan tüm Tekfen çalışanlarına özel bir not iletmek istiyorum. Tüm çalışma arkadaşlarımız, bir yandan mevcut işlerimizin aksamadan devam etmesini sağlarken, bir yandan da portföyümüze yeni projeler eklemek için yoğun bir çaba sarf ettiler. Sadece 2024 yılında 28 projeye teklif verdik. Ayrıca seçici ve bilinçli teklif yönetimi anlayışımız doğrultusunda, geleneksel olarak en çok iş yaptığımız beş ülkeyi (Azerbaycan, Irak, Katar, Kazakistan, Suudi Arabistan) hedef pazarlar olarak belirledik. Bu ülkelerde daha kalıcı ve daha düşük maliyetlerle devamlılığımızı sağlayacak yeni iş modellerini hayata geçirmek üzere çalışmalarımıza başladık. Mühendislik ve Taahhüt Grubumuz özelinde önemli bir deneyime sahip olduğumuz boru hatları, endüstriyel tesisler ve altyapı işlerini de odak sektörlerimiz olarak belirledik.

Yeni projeler kadar, mevcut projelerimizi de verimlilik esasıyla yeniden düzenlemek de 2024 yılının önceliklerinden biri oldu. Katar’da konjonktürel gelişmelerden ve bir kısmı da iyileştirmeye açık yönetim kararlarından dolayı ciddi bir zararla negatife geçmiş durumdaki NFE projesini, proje zamanlaması ve maliyet süreçleri açısından iyileştirmek için önemli bir çaba sarf ettik. Orada çok zor iklim koşullarında fedakârca çalışan arkadaşlarımızın üstün gayretleri sayesinde projeyi zamanında ve Tekfen kalite standartlarına uygun bir şekilde teslim edebilecek konuma geldik. Verdiği sözü her şart altında yerine getirmesiyle tanınan Tekfen’in tüm zorluklara rağmen geçmişten gelen değerlerini muhafaza ediyor olmasını, gelecek adına en önemli teminatlarımızdan biri sayıyoruz.

2024 yılında, geçmişten gelen alacaklarımızı tahsil etmek için de sıkı bir program yürüttük. Bu çabalarımız sayesinde 2023-2024 yıllarında yaptığımız tahsilatlar 80 milyon ABD dolarına ulaşırken, projelerin değişiklik emirleriyle birlikte 195 milyon ABD doları ek gelir yarattık. Ayrıca Grubun yapısını, finansal sürdürülebilirlik kapsamında, borçluluk rasyolarında iyileşme sağlayarak dengeli bir yapıya oturttuk. Yeni yatırımlarımızı ve şirketlerimizin sermaye yapısını güçlendirmek ve mevcut kredi yükünü uzun vadeye yayabilmek amacıyla bankalarla 95 milyon ABD doları tutarında üç yıl vadeli sendikasyon kredisi anlaşması imzaladık. Ayrıca tahvil ihracı konusunda yaptığımız başvuru SPK tarafından 500 milyon TL tutarında onaylandı. Yılın sonunda nitelikli yatırımcılara satış yöntemiyle yapılan ihraç neredeyse üç katına ulaşan bir talep gördü. Bu başarılı ihraç, Tekfen Holding’in yatırımcılar nezdindeki güvenilirliğini de bir kez daha tescil etmiş oldu.

Tarımsal Sanayi Grubumuz, çok değişken şartların yaşandığı 2024 yılında, son dört yılın en yüksek hacmiyle gübre satış hedeflerinin üzerinde bir performans sergiledi ve pazar payını artırdı. Yıl içerisinde alınan ihracat izinleri sayesinde dış satışlarda da sene başındaki beklentilerimizi aşan tonajlara ulaştı. Ayrıca Tarımsal Sanayi Grubumuz, sektör oyuncuları için çözüm ortağı olma stratejisi ile inovasyon ve sürdürülebilirlik odaklı çözümler geliştirmeye devam etti. “3D Dönüşüm” kapsamında emisyonları azaltma (dekarbonizasyon), dijitalizasyon ve müşteri deneyimi bazlı büyüme (desantralization) hedefleri doğrultusundaki çalışmalar kesintisiz sürdü. Yine Grup genelindeki verimlilik bazlı dönüşümün gereği olarak Tekfen Tarım, Gönen ve Meram Yenilenebilir Enerji şirketlerimizin operasyonları Toros Tarım altında konsolide edildi.

Yenilenebilir enerji, yeni dönemdeki ana büyüme aksımız olarak gündemimizdeki önemini koruyor. Global ölçekte iklim krizi ve günden güne artan aşırı doğa olayları çevre dostu enerji kaynaklarına olan ihtiyacı çarpıcı bir şekilde gözler önüne sererken, yenilenebilir enerji sektörü tüm dünyada sürdürülebilir büyümenin anahtarı olarak görülüyor. Bu nedenle yeşil enerji projelerine yapılan yatırımların yılda 2 trilyon ABD dolarına ulaştığı tahmin ediliyor. Bu alanda yapılan devasa yatırımlarla birlikte düşük emisyonlu kaynakların 2030 yılından önce dünyanın elektriğinin yarısından fazlasını üretmesi bekleniyor.

Halihazırda Avrupa’nın en büyük 5. yenilenebilir enerji kurulu gücüne sahip olan ve yenilenebilir enerji kapasitesi açısından dünyada 12. sırada yer alan Türkiye bu alanda önemli fırsatlar sunuyor. Kasım ayında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan Yenilenebilir Enerji Yol Haritası’nda, elektrik üretiminde yenilenebilir enerji payının sürdürülebilir bir şekilde artması hedefi ön plana çıkıyor. Buna karşın tesis yatırım maliyetlerinde yaşanan makul olmayan fiyat dalgalanmaları, sıfırdan tesis yatırımlarında izin sürelerinin beklenenden uzun olması ve bürokrasi, sektördeki yeni yatırımları yavaşlatan başlıca riskler olarak öne çıkıyor.

Tekfen olarak, 2024 yılının ilk çeyreğinde 14,4 MW lisans kapasitesine sahip Marmara RES’i bünyemize katarak rüzgâr enerjisi alanındaki ilk yatırımımızı gerçekleştirdik. Aynı günlerde, Toros Tarım bünyesinde faaliyet gösteren Gönen Yenilenebilir Enerji Üretim A.Ş.’nin Altaca Enerji’ye ait olan yüzde 30’luk payını da alarak şirketin tek sahibi olduk. Yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarımıza devam etme kararlılığımıza rağmen, mevcut ekonomik belirsizlik ve zorlukların 2025’te de büyük ölçüde devam edeceğini öngörüyoruz. Bu nedenle, 2023 yılında yürürlüğe koyduğumuz stratejik planımızı 2024 yılında güncelleyerek, özellikle finansal ve yatırım planlarımızı, mevcut ekonomik şartlar çerçevesinde yeniden şekillendirdik. Bu doğrultuda, pazar dinamiklerini değerlendirerek yenilenebilir enerji portföy yatırım hedeflerimizi 400 MW’tan 200 MW’a düşürdük.

Yeşil hidrojen ve yeşil amonyak konusundaki çalışmalarımız ise kesintisiz devam ediyor. Tekfen olarak, rafineri ve endüstriyel tesis alanlarında sahip olduğumuz deneyimlerimizi, yeşil hidrojen ve yeşil amonyak yatırımları ile değere dönüştürmeyi amaçlıyoruz. Emisyon Ticaret Sistemi’nin etkisiyle geleneksel amonyak fiyatlarında beklenen yüksek oranlı artma riski, her yıl büyük miktarda amonyağa ihtiyaç duyan gübre faaliyetlerimiz açısından önemli bir tehdit oluşturuyor. Üzerinde çalıştığımız proje ile, halihazırda Türkiye’nin en büyük amonyak kullanıcısı olan Toros Tarım bünyesinde, Türkiye’nin en büyük kapasiteli yeşil hidrojen ve amonyak tesisini 2-3 yıllık dönemde hayata geçirmeyi planlıyoruz. Yıllık 50 bin ton yeşil amonyak üretecek bu tesis, Mühendislik ve Taahhüt Grubumuzun da kazanacağı deneyimle ülkemizde ve dünyanın farklı ülkelerinde kurulacak daha büyük kapasiteli benzer tesisler için bir örnek teşkil edecek. Ürettiğimiz yeşil amonyağı kullanarak üreteceğimiz yeşil gübrenin de, özellikle yeşil dönüşümü en fazla destekleyen Avrupa’da önemli bir pazara sahip olacağını öngörüyoruz. Bu proje, 2025 yılında da Grubumuzun dönüşümü kapsamındaki en önemli iş kalemlerinden biri olmayı sürdürecek.

Stratejik planımızın önemli sacayaklarından birini oluşturan stratejik iş birlikleri ve ortaklıklar konusu da gündemimizdeki yerini koruyor. Farklı alanlarda Grubumuza değer katacak iş birliklerini, faaliyetlerimizi Türkiye sınırları dışına taşımak ve hızlı büyümek için de önemli bir kaldıraç olarak görüyoruz. Dünyada genel olarak taahhüt projelerinde giderek yaygınlaşmakta olan yerel çözümlere yönelme eğilimi, iş yaptığımız coğrafyalarda proje bazında iş birlikleri geliştirmek için uygun bir ortam sunuyor. Yeşil amonyak projesinde Enerjisa Üretim ile 2024 yılında imzaladığımız niyet anlaşması da, stratejik iş birlikleri konusundaki yaklaşımımızın örneklerinden birini oluşturuyor.

Toros Tarım’ın küresel pazarda hammadde, yeni teknolojiler ve yeni pazarlara erişimini kolaylaştıracak stratejik ortak arayışlarımız bir yılı aşkın süredir devam ediyor. Bu süreçte birçok şirketin yakın ilgisi olmakla birlikte, “değer yaratma ekseninde” doğru stratejik ortağı bulmak adına oldukça seçici davrandık. Öte yandan dünyadaki durağan yatırım ortamı ve ekonomik dalgalanmalar, küresel oyuncuları yeni pazarlara girmekte daha ihtiyatlı olmaya yönlendiriyor. Bu nedenle Toros özelinde stratejik ortaklık planımızı önceliklerimizi sağlayacak şekilde gerekirse zamana yaymaya karar verdik. Eş zamanlı olarak yürüttüğümüz halka arz hazırlıkları ise, Esas Sözleşme değişikliği başta olmak üzere, gerekli hukuki zeminin oluşturulması yönünde devam ediyor. Ön hazırlıkların tamamlanmasının ardından halka arz konusunu, uygun şartlar oluştuğu takdirde gündemimize almayı planlıyoruz. Stratejik ortaklık ve halka arz süreçlerini birbirinin alternatifi değil, tamamlayıcısı olarak görüyoruz ve ikili kombinasyonların da ihtimaller dahilinde olduğunu düşünüyoruz.

Toros Tarım’ın Mersin’deki üretim tesisi arazisi içerisinde bir konteyner limanı kurma fikrinden hareketle, bizi böyle bir yatırıma yönlendirebilecek uluslararası oyuncularla temaslarımız ve fikir teatilerimiz de sürüyor. Bu segmente yapılabilecek bir yatırımın Tekfen Holding’e çok değer katacağına inanıyorum.

Dünya genelinde ve Türkiye’de son yıllarda kendini hissettiren ekonomik zorlukların ve risklerin 2025’te de devam etmesini bekliyoruz. Bu nedenle bazı yatırım kararlarımızı, mevcut koşulları değerlendirerek ihtiyatlı bir yaklaşımla sürdüreceğiz. Ancak tüm paydaşlarımız için değer yaratma vizyonumuz çerçevesinde, dönüşümün tüm şirket ve operasyonlarımızı kapsayacak şekilde genişletilmesine ve Grubumuzun küresel sorunlara çözüm üreten, yenilikçi ve öncü bir kimlik kazanmasına yönelik gayretlerimiz yeni dönemde de koşullardan bağımsız olarak kesintisiz devam edecek.

Bu hedeflere ulaşmamız, hiç şüphesiz çalışanlarımızın üstün gayretleri kadar iş ortaklarımızın, hissedarlarımızın ve tüm paydaşlarımızın bize duydukları güven ve destekle mümkün olacak.

Saygılarımla,

Hakan Göral
Grup Şirketler Başkanı

 

 

*Sayfa için referans 2024 yılı Faaliyet Raporudur.