Background Image
Previous Page  17 / 52 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 17 / 52 Next Page
Page Background

17

alındı, vs” diye rehavete kapılıp gevşeme

durumunda değiliz.

Ferda Gürtay (İş Geliştirme Mühendi-

si):

İşimizin bir parçası da İş Bitirme Bel-

gelerinin düzgün bir şekilde korunması.

Çünkü herhangi bir idareye ya da işverene,

yaptığınız işi kanıtlamanın yolu İş Bitirme

Belgeleri. Özellikle kamu ihalelerine katı-

labilmek için son 15 yılda benzer bir iş yap-

ma zorunluluğu var. O nedenle İş Bitirme

Belgelerinin proje bitiminde ilgili idareden

alınması çok önemli. Bu konuyu hassasi-

yetle takip edip eksik belgelerimizi tamam-

lamaya çalışıyoruz ve bir proje tamamlan-

dıktan sonra belgeleri takibimiz altında

tutuyoruz. Ayrıca kamu ihalelerinde kulla-

nılmak üzere bütün İş Bitirme Belgelerinin

2018 yılı başına kadar Kamu İhale

Kurumu’nun elektronik ortamına yüklen-

mesi gerekiyor. Kayıtlı olmayan belge ka-

bul edilmeyecek. Bununla ilgili çalışmaları-

mız da devam ediyor.

Bu kadar geniş bir radar ekranında

bilgi kaynaklarınız neler? Nasıl besle-

niyorsunuz?

Fatih Can:

Çok okuyoruz. Hiçbir şeyi ka-

çırmamaya çalışıyoruz. Çok fazla yayın ta-

kip ediyoruz. İş yaptığımız idarelerle hu-

kukumuz oluşuyor, onlardan besleniyoruz.

Sadece biz iş araştırmıyoruz, ortaklarımız

ve rakiplerimiz de iş arıyor. Kesinlikle

standart bir kanal yok. Her şeye bakmak

durumundayız. Kaynağımız, yaptığımız

bir ziyaret de olabilir, bir ihale ilanı da ola-

bilir, hatta lobiye gelmiş, “Senegal’de gök-

delen yaptıracağım” diyen bir kişi de olabi-

lir. Herkesle konuşmaya çalışıyoruz. Ancak

bunu çok dikkatle ve titizlikle yapmaya ça-

lışıyoruz. Çünkü bizden sonra Teklif De-

partmanı var. Biz dudaklarımızı kıpırdattı-

ğımızda onlar kollarını kıpırdatıyorlar

aylar boyunca teklif hazırlamak için. Onla-

rın çabası da işe dönüşüyor ve binlerce ki-

şiye istihdam sağlıyor.

Senegal’deki gökdelen örneği ger-

çek mi?

Burak Henden (Kıdemli İş Geliştirme

Mühendisi):

Bize birçok kanaldan bilgi ge-

lir. Bazen bir e-mail, bazen bir telefon. Biz

hepsini ciddiye almak durumundayız. Fatih

Bey’in örnek olarak bahsettiği kişi, Anka-

ra’daki Senegal Büyükelçiliği Ticaret

Müşavirliği’nden aldığı referansla bizi ara-

yan bir kişi. Bu kişiyi araştırdık ve gördük ki

hakikaten Senegal’de ailece tanınan bir

isim. Şehrin ortasında çok değerli bir arazi-

si var. Oraya rezidans yapmak istiyor ve

“Bunu beraber yapalım” diyor. Zaman za-

man böyle münferit öneriler gelebiliyor. Fa-

kat iş bununla bitmiyor. Örneğin Senegal’de

BIZE BIRÇOK KANALDAN

BILGI GELIR. BAZEN BIR

E-MAIL, BAZEN BIR

TELEFON. BIZ HEPSINI

CIDDIYE ALMAK

DURUMUNDAYIZ.

ÇOKGEZIYORUZ, ÇOK

OKUYORUZ.

iş yapacaksak, o ülke ile ilgili her konuda

bilgimizin olması lazım. Senegal nerede,

nasıl bir ülke, kültürü nasıldır, ortamı na-

sıldır, iş yapmaya uygun mudur, hepsini öğ-

renmemiz lazım. Bizim ilgilendiğimiz pro-

jelerin mühendisliğinden satın almasına,

idaresinden inşaatına kadar şirkete uygun

projeler olması gerekli. Ayrıca bir pazarın

devamlılığının da olması bekleniyor. Bir ül-

keye sadece tek bir iş için girip çıkmak man-

tıklı olmayabiliyor. O nedenle ülkenin poli-

tik durumu ve istikrarı da bizi yakından

ilgilendiriyor. Farklı işlere bakarken tüm

bunları da raporluyoruz. Çok geziyoruz,

çok okuyoruz.

Uluç Keskin:

Bizim için önemli olan, hiç-

bir ziyareti, projeyi, toplantı talebini ciddi

bir değerlendirmeye tabi tutmadan, oku-

madan, dinlemeden, anlamadan reddet-

memek. Önyargılı değiliz. Biz durmadan

araştırırken, bazen çok ilginç önerilerin

kendiliğinden bize geldiği de oluyor. Gelen

her öneriyi ciddiye alıp değerlendiriyoruz.

O kadar çok kişiyle muhatap oluyoruz ki

burada önemli olan doğru kararı, doğru ki-

şiyi seçerek verebilmek.

Kaç kişilik bir ekip görev alıyor bölü-

münüzde?

Uluç Keskin:

Merkezde 12 kişi olduk.

Kazablanka, Azerbaycan Katar ve

Suudi Arabistan’da uç beyliklerimiz

var. Moskova’da, Aşkabat’da,

Bağdat’da irtibat ofislerimiz var.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu -

DEİK’te çalışmalarımız, iş konse-

yi üyeliklerimiz var. Bu gibi or-

tamlardaki konuşmalar, ilişkiler

bizi çok farklı yerlere götüre-

biliyor.